NİL GÜREL

27 Eylül 2025 Cumartesi

 YÖK VERİ ANALİZİ OKULUNA KABUL EDİLDİM

YÜKSEK ÖĞRETİM KURULU okulunda VERİ ANALİZİ OKULU DİJİTAL BEŞERİ BİLİMLER MODÜLÜNDE eğitimime başladığımı paylaşmaktan mutluluk duyuyorum!
Yükseköğretim Kurulu himayesinde hayata geçirilen Veri Analizi Okulu, Marmara Üniversitesi Nüfus ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü koordinasyonunda, Türkiye’nin önde gelen araştırma üniversiteleri ODTÜ, İTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi’nin katkılarıyla başladı. Programa başvurumu yapmıştım. 22.09.2025 tarihinde kabul aldım. Kontenjan sınırlıydı. Eğitim ücretsiz. Değerlendirmede; adayların akademik yeterlilikleri, not ortalamaları, İngilizce okuma-anlama düzeyleri ve başvuru formunda yer alan motivasyon beyanı dikkate alındı. Değerlendirme sonucu programa kabul edildim. Böyle nitelikli, faydalı bir eğitim almaya hak kazandığım için çok müteşekkirim.
Yükseköğretim Kurulu Nüfus ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü (NSA)

https://nsa.marmara.edu.tr/notice/veri-analizi-okulu-basvurulari-basladi

https://www.yok.gov.tr/gundem/haberler/1117

12 Eylül 2025 Cuma

BİR MÜZİK TÜRÜ HAREKET HASTALIĞINA KARŞI BEKLENMEDİK BİR ÇÖZÜM OLABİLİR

 Bir dahaki sefere kendinizi arabada, virajlı bir yolda giderken bulduğunuzda, neden moralinizi yükseltecek bir şarkı açmıyorsunuz? Bu, hareket tutmasından kurtulmanıza yardımcı olabilir.

Çin'in Henan Bilim ve Teknoloji Enstitüsü'nde nörobilimci Yilun Li liderliğindeki bir araştırma ekibi, müziğin seyahat kaynaklı mide bulantısı ve baş dönmesini azaltmada şaşırtıcı derecede etkili bir müdahale olabileceğini keşfetti. Bu, şarkıya bağlı.

Deneylerde, 30 katılımcıya bir sürüş simülatörü uygulandı ve katılımcılara elektroensefalograf (EEG) başlığı takarak araba tutması hissi verildi. Bu sayede araştırmacılar, gönüllülerin beyin aktivitelerini gerçek zamanlı olarak "okuyabildiler"; bu sayede beyin aktivitesi, durağan bir durumdan hareket tutması durumuna ve ardından kademeli olarak tekrar durağan bir duruma geçiş yaptı.

 Haberin devamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz:

https://www.sciencealert.com/one-kind-of-music-could-be-an-unexpected-cure-for-motion-sickness?utm_source=news.sciencealert.com&utm_medium=newsletter&utm_campaign=the-best-evidence-yet-for-life-on-mars&_bhlid=24ddc3b9dafc76f0b050c5cdb5c4eeffa0736b00

9 Eylül 2025 Salı

RÖPORTAJ: TİANJİN’DEN KÜRESEL MESAJ: ŞİÖ ÜZERİNDEN ÇİN OKUMASI

Dr. Bedri Şahin: Röportajda sözlerime bana bu güncel önemli konuda düşüncelerimi açıklamak için imkân veren RUBASAM Kuruluşuna ve röportajı gerçekleştiren koordinatör İrem Keskin hanımefendiye teşekkürlerimi sunuyorum.

İkinci olarak da yine röportajdaki ana konuyla ilgili soruları cevaplamadan önce röportajı okuyacak olanların uluslararası toplantılara dikkatlerini çekmek için kısa ve öz bir şekilde bu ve benzeri uluslararası toplantıların önemini, değerini ve etkisini  vurgulamak istiyorum: 

Bu ve benzeri uluslararası toplantılar/kongreler/zirveler vb.  devletler, uluslararası örgütler, sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşların canlı veya çevrimici (online) bir araya gelerek küresel ve bölgesel sorunları tartıştığı, çözüm yolları aradığı ve iş birliği geliştirdiği büyük/mega platformlardır. Bu toplantılar, çağımızdaki modern uluslararası ilişkilerin temel taşlarından biri olarak kabul edilir ve dünya düzeninin istikrarı, iş birliği ve barışın tesisi açısından kritik bir rol oynar. Aşağıda, uluslararası toplantıların önemi, değeri ve etkisini ana hatlarıyla paylaşıyorum:

Uluslararası Toplantıların Önemi: a) Ekonomik ve Sosyal İşbirliği. b)  Küresel Sorunlara Ortak Çözüm Arayışı. c)  Uluslararası Hukuk ve Normların Geliştirilmesi. d) Diplomasi ve İletişim Kanalı Sağlama. Uluslararası Toplantıların Değeri: a) Kriz Yönetimi ve Çatışma Önleme. b)  Bilgi ve Deneyim Paylaşımı. c)  Uluslararası Topluluğun Güçlendirilmesi. d) Çok Taraflı Diplomasi ve İş Birliği. Uluslararası Toplantıların Etkisi: a) Kültürel ve Sosyal Etki. b)  Toplumsal ve Çevresel Etki. c)  Ekonomik Etki. d) Politik Etki.

Devamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz:

https://www.rubasam.com/roportaj-tianjinden-kuresel-mesaj-sio-uzerinden-cin-okumasi.html

Röportaja ilişkin yorumum:

Röportajı hazırlayan İrem Hanım'a ve soruları derin bilgisiyle cevaplayıp analiz eden sayın Bedri Şahin hocamıza çok teşekkürler. Çok faydalı bir çalışma olmuş. İrem Hanım'ın net soruları ve Bedri Şahin hocamızın derinlikli analizleri, Tianjin Deklarasyonun hem normatif hem pratik boyutlarıyla anlaşılır kılınmasını sağlamış. Özellikle Rumeli-Balkan coğrafyasının yükselen aktörlerinin denge siyaseti ve Türkiye'nin çok taraflı diplomasisi bölümleri çok ufuk açıcı. Emeğinize sağlık. 

6 Eylül 2025 Cumartesi

Nil Gürel’den Yapay Zeka, Etik ve Güvenilir Habercilik Üzerine Notlar

Habercilikte İnsan ve Makine Dengesi: Nil Gürel’in Analizi

YAPAY ZEKA DESTEKLİ HABER ÜRETİMİ VE ETİK SORUNLAR: NİL GÜREL’DEN MEDYA GÜVENİRLİLİK EKSENİNDE AKADEMİK BİR ANALİZ

Yapay zeka her ne kadar hayatımızı kolaylaştıran bir teknoloji ve yükselen bir trend olsa da beraberinde bazı etik ve hukuki sorunları da getirmektedir. Bu durumun bir yansıması da medyayı ilgilendirmektedir. Yapay zekanın haber üretim sürecine hız kazandırmasıbüyük veri analizinde ve spesifik kullanıcılara erişim noktalarında fayda ve avantajlar sağlamaktadır. Washington Post’un Heliograf teknolojisi ve BBC’nin Beyod Fake News projesi bu dönüşüme örnek projeler olarak gösterilebilir. Aynı şekilde ülkemizde de yapay zeka modelinin insan editörlere göre hızlı ve efektif olduğunu gösteren akademik çalışmalar mevcuttur.

Okuyucu Algısı ve Güven Sorunu

Peki yapay zeka, tüm haber üretim sürecinde yer alan bireylerin işini kolaylaştırırken okuyucu üzerindeki algısını ne yönde etkilemektedir? Yapay zekayı yoğun bir halde kullandığı halde bunu belirtmeyen, içeriklerin altına not düşmeyen haber ajansları olabilmektedir. Bazı ülkelerde şeffaflık zorunluluğu yasalaşmıştır. Hukuki açıdan bu durum bir risk teşkil etmektedir. Etik açıdan düşünülürse okuyucunun içerik üretimi hakkında bilgi sahibi olma hakkı vardır. İçeriğin yapay zeka detektörleri tarafından yapay zeka ile üretildiği ortaya çıkarsa bu durum, haber ajansına duyulan güveni büyük ölçüde sarsacaktır.

Yapay zeka kullanımı açıklandığında da aynı etkiler görülmekte midir? Yapay zeka kullanımına ilişkin okuyucu algısı ve güven üzerine yapılan çalışmalar incelendiğinde bu etkilerin olumlu olabildiği ama olumsuz etkilerinin daha ağırlıklı olduğunu göstermektedir. İsviçre’de yürütülen baş yazarı Fabrizio Gilardi olan “Willingness to Read AI-Generated News Is Not Driven by Their Perceived Quality” başlıklı önemli bir çalışmada 599 katılımcı üç gruba ayrılmıştır. Buna göre 1. Grup kontrol grubudur ve bu gruba sadece insanlar tarafından yazılmış makaleler okutulmuştur. İkinci grup, yapay zeka tarafından destek alınan ama insanın da yapımında rol oynadığı yapay zeka destekli makaleler okutulmuştur. Diğer grup ise sadece yapay zeka tarafından üretilmiş içerikler okutulmuştur. Bulgular incelendiğinde algılanan kalite bağlamında uzmanlık, okunabilirlik ve güvenirlik açısından anlamlı bir fark bulunamamıştır. Yani üç grup yazım içeriği de katılımcılar tarafından aynı düzey, kalitede algılanmıştır.

Okumaya devam etme isteği bakımından konu değerlendirildiğinde kontrol grubuna göre diğer gruplarda okuma eğiliminin daha fazla olduğu görülmüştür. Bu hususta merak unsuru ve yenilikleri takip etme isteği tetikleyici faktörler olmuştur. Fakat bu eğilim uzun vadede okuma isteğini artırmamıştır. Bulgulara bakıldığında yapay zeka ile üretilen haberleri uzun vadede okuma eğilimi görülmemiştir. Şeffaf bir şekilde yapay zeka ile üretildiği veya yapay zeka desteği kullanıldığı belirtildiğinde anlık bir merak ve yenilikleri takip eden birey olma isteğiyle okunurluk artarken bu durumun sürekliliği mümkün olmamaktadır. O halde insan yapımı üretimlerin önemi bu noktada görülebilmektedir. Bu deneyler, uzman ve akademik kişiler arasında yapılırsa yapay zekanın oluşturduğu metinlerin içeriğindeki bağlantıların ve kuramsal düzeyin ne kadar zayıf kaldığı ve analizlerdeki eksiklikler de ortaya çıkacaktır.

Etik İlkeler ve Şeffaflık Gerekliliği

Yapay zeka kullanımı belirtildiğinde bile hal böyleyken, haber ajanslarının yapay zeka kullandığını saklaması ise daha büyük sorunları beraberinde getirecektir. Daha önce de belirtildiği gibi bireyin okuduğu bilginin kaynağını bilme hakkı vardır ve habercilikte şeffaf bilgi akışı etik ilkelerden biridir. Yapay zeka dedektörleri yapay zeka kullanımını açığa çıkarabilmektedir. Ancak yapay zeka dedektörlerinin de yanılabileceğini, doğru tespit aracını bulmanın kolay olmadığını unutmamak gerekir. Bu hususta önemli olan iyi bir medya okur yazarı olmaktır. Ayrıca haber içeriği üretiminde belli bir yüzdeye kadar yapay zekadan faydalanmak etik kabul edilebilir. Bilinçli bir medya okur yazarlığına sahip biri bunu anlayabilir. Bu durum haber ajansına olan güvenirliği sarsacaktır.

Eğer yapay zekadan faydalanılıyorsa buna ilişkin olarak yazının altına not düşmek doğru bir uygulama olacaktır. Bu hususta örnekler incelenecek olursa The Guardian, yapay zekadan destek alarak hazırladığı içeriklerin altına “yapay zeka destekli olarak oluşturulmuş, editör onayı alınmıştır” şeklinde not düşmektedir. Bloomberg ve Reuters ise finansal verilerle ilgili kısa haberleri yapay zeka ile üretmekle birlikte bunu içerikte belirtmeye özen göstermektedir.

Sonuç

Sonuç olarak, yapay zekadan haber üretiminde ve yazılarda faydalanılacak olursa bunu içeriklerde belirtmek ilke haline getirilmelidir. Ama insanın varoluşsal temeline uygun olarak insan eliyle üretmeye devam etmek yerinde olacaktır. Uzun vadede var olacak hep insan olmalıdır.

NİL GÜREL

Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Halkla İlişkiler 
Tanıtım Tezli Yüksek Lisans Mezunu
Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Yönetimi Yüksek Lisans Mezunu
Bağımsız Akademisyen, Araştırmacı Yazar

https://euhaber.com/haber/nil-guerel-den-yapay-zeka-etik-ve-guevenilir-habercilik-uezerine-notlar

                                  YARIN EĞİTİM WEBİNARIM VAR             I HAVE AN EDUCATİONAL WEBINAR TOMORROW Yarın 21.00'da Konya Kar...