NİL GÜREL

25 Şubat 2025 Salı

 Elektrikli Araç Mı? "Balkondan Kablo Sarkıtırım Olur Biter"

Everett Rogers'ın Yeniliklerin Yayılması Teorisi bize şunu anlatır: Toplumun %2.5'i yeniliklere öncelik verir ve risk almaktan çekinmez. "Yeni olan", denendikçe ve avantajları anlaşıldıkça %13.5 erken benimseyiciler ve daha sonra yaygınlaştıkça %34'ü oluşturan erken çoğunluk tarafından kullanılmaya başlanır. Diğer %34'lük geç çoğunluk kitlesi, yeniliği ancak toplumun büyük bir kısmı benimsedikten sonra kabul eder. Kalan %16'lık grup ise bu yeniyi reddeder.

Elektrikli araçların Türkiye'deki yayılma sürecinin tam da bu aşamalara göre ilerlediğini söylemek mümkün. (TÜİK) verilerine göre, 2024 yılı itibariyle Türkiye'deki elektrikli otomobillerin kayıtlı otomobiller içindeki payı %1,1 olarak kayıtlara geçmiş. Bu verilere göre, trafikteki her 88 otomobilden 1'i elektrikliymiş. Yani söz konusu teoriye göre, elektrikli araçlar toplama göre henüz daha yolun başında. Ama elektrikli araç sayısında 2020-2024 döneminde yaşanan artış dikkat çekici. Bu 5 yılda elektrikli otomobil sayısı 66 kat artmış. Bu artışın yaşanmasında Türkiye'nin yerli otomobili Togg'un satışlarının da etkili olduğu söylenebilir.

Ortalama bir Türk vatandaşının, bir araba için soracağı temel iki soru vardır. Kilometre başı kaç para yakıyor, ikinci el piyasası nasıl?

Birinci soruya istinaden, elektrikli araçların evdeki prizlerden çok daha ucuza şarj edileceğini öğrenen ve modern yaşamda komşuluk haklarına riyaet etmeyi hafızasından çoktan sildirmiş olan kişiler, balkondan aşağı uzatma kablosu ile arabalarını şarj etmeye çoktan başlamış bile. Otoparka kavga döğüş veya kaçak ünite çektirirken yangın vb. riskini hiçe saydıkları için site sakinleri ile mahkemelik olanların sayısı artmaya başlamış.

İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Sami MENCET’in kaleme aldığı bu güzel, anlamlı yazının devamını okumak için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz:

https://www.elektrikligelecek.com/post/elektrikli-ara%C3%A7-m%C4%B1-balkondan-kablo-sark%C4%B1t%C4%B1r%C4%B1m-olur-biter

24 Şubat 2025 Pazartesi

Günde 8 kilometre yüzen otizimli Artun, kulaçlarını milli forma için atıyor

İzmir'de küçük yaşlarda tanıştığı yüzme sporunda kazandığı 38 madalyanın yanı sıra bu alandaki başarısı sayesinde spor lisesine kaydı yapılan otizmli 17 yaşındaki Artun Özdemir, milli takım forması giyebilmek için antrenmanlarını aksatmıyor.
Çalışmalarını olimpik havuzun yanı sıra evlerinin bahçesindeki yarı olimpik havuzda sürdüren ve günde yaklaşık 8 kilometrelik mesafe kateden Özdemir, suyun içinde bambaşka bir hale bürünüyor.
Buca'da Spor Lisesi'ne kabul edilen Artun, Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu Yüzme Milli Takımı formasını giyip paralimpik oyunlarında ülkesini temsil etmek istiyor.

Dünya Elbsan-Linkedin'de Kaynağım İnsan

Link:

17 Şubat 2025 Pazartesi

 MAĞLUP HAYAT

Deniz yoksun iken hayattan, şamatadan

Yavaş gelen bir gemi göründü uzaktan

Neden böyle yavaş gelir? Yorgunluktan mı?

Yoksa bin bir acıyla dolu hayattan mı?

Bambaşkadır yenilgilerin yorgunluğu

Yansır elbet sana her şeyin solgunluğu

Hiçbir güzelliği görmez olur gözlerin

Kırgındır ağzından zorla çıkan sözlerin

Güneş sımsıcak, denizde başladı hayat

Gemi üzgün, ne neşe kalmış ne takat

Yenilgilere yenilme sakın ey insan!

Her yenilgiden sonra gelir mutlak ihsan

Unutma ki her şey düşmekle başlar

Hayatta yenildikçe de yenmeyi başar!

Not: Şiirim Medium Türkiye Yayını'nda yayına alınmıştır. İyi okumalar🙏

https://mediumturkiye.com/ma%C4%9Flup-hayat-6092e3b1b8b9

1 Şubat 2025 Cumartesi

İletişim Başkanı Altun, “Türkiye Nöbetinde Bir Münevver: Alev  Alatlı Sempozyumu"nda konuştu

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca İstanbul Bölge Müdürlüğü'nde düzenlenen "Türkiye Nöbetinde Bir Münevver: Alev Alatlı Sempozyumu"nun açılışında konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, basit anma toplantısı yapmak için değil, Alev Alatlı'yı müzakere etmek, daha iyi anlamak ve anlamlandırmak için bir arada olduklarını söyledi.

"Biz bugün tabiri caizse dünyayla vuruşa vuruşa büyük gayretle zincirlerimizi kırma mücadelesi içerisindeyiz." diyen İletişim Başkanı Altun, "Böyle bir medeniyetin içinde nefes alıyoruz. Bugün Alev Alatlı'nın 'Düz akılla anlaşılmaz, pergele cetvele gelmez', 'kendine has bir kimliği vardır' dediği Türkiye, gerçekten dünyada modern dünya tarihinde ön açıcı, örnek teşkil edici tarzda özgürleşme, büyüme, bilinçlenme ve varoluş mücadelesi veriyor." ifadelerini kullandı.

İletişim Başkanı Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir taraftan Türkiye bir yönüyle özgün modernleşme savaşı veriyor. Bütün dayatılan batılılaşma programına, ideolojisine, aktörlerine, kurumlarına rağmen bunu yapıyor. Adaletsiz, küresel sömürü düzenine karşı ve bu adaletsiz küresel sömürü düzenini ayakta tutan yine batıcı bağımlılık sistemine karşı bunu yapıyor. Bizim mücadelemiz esas itibarıyla bu bağımlılık sisteminden kurtulma mücadelesidir, gerçek anlamda özgürleşme mücadelesidir."

Alatlı'nın şerefli varoluş mücadelesinin entelektüel mimarlarından biri olduğuna değinen İletişim Başkanı Altun, bir kamusal entelektüel, kültür işçisi, kültür eleştirmeni, sanatçı ve hiç kuşkusuz eğitim neferi olarak bu mücadeleye katkı verdiğini söyledi.

Haberin devamını okumak için aşağıdaki linke tıklayınız:

https://www.iletisim.gov.tr/turkce/haberler/detay/iletisim-baskani-altun-turkiye-nobetinde-bir-munevver-alev-alatli-sempozyumunda-konustu

                                  YARIN EĞİTİM WEBİNARIM VAR             I HAVE AN EDUCATİONAL WEBINAR TOMORROW Yarın 21.00'da Konya Kar...