ANLAMLI BİR HİKAYE: RUHLARIMIZ GERİDE KALDI
Meksika'da İnka tapınaklarına çıkmak isteyen Avrupalı bir grup arkeolog, birkaç yerli rehberle (Kızılderili) yola koyuluyor.
Dağın tepesindeki tapınaklara giden uzun yolu, kısa bir sürede yarılıyorlar.
Aynı hızla biraz daha yol aldıktan sonra, yerliler kendi aralarında konuşup birden yere oturuyor ve öylece beklemeye başlıyorlar.
Tabii Avrupalı arkeologlar buna bir anlam veremiyorlar.
Saatler sonra, yerliler kendi aralarında konuşup tekrar yola koyulduktan sonra tepenin üstündeki görkemli İnka tapınaklarına geliyorlar.
Arkeologlardan biri, yaşlı rehbere soruyor, “Hiç anlayamadım, niye yolun ortasına oturup saatlerce yok yere bekledik?”
Yaşlı rehberin cevabı; “Çok kısa sürede çok hızlı yol aldık, ruhlarımız bizden çok uzakta kaldı. Oturup ruhlarımızın bize yetişmesini bekledik.”
Bir ağacın, bir çiçeğin yanından geçerken güzelliğine, renginin uyumuna ne kadar dikkat ediyoruz. Yada bir kedinin masum bakışının güzelliğinin ne kadar farkına varıyoruz? Doğanın ihtişamını, güzelliğini görebiliyor muyuz? Yoksa kafamızda binbir düşünce, kaygı ve telaş içinde yaşayıp gidiyor muyuz?
Hikaye ne güzel söylüyor dimi. Yavaşla! diyor. Biraz ruhunu dinle. Çevrendeki güzelliklerin farkına var. İçine yönel, meditasyon yap, dua et. Kendine gel!
Ruhunu dinlendirmeyi unutmaman dileğiyle sevgiyle kal..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder