NİL GÜREL

25 Kasım 2025 Salı

                                YARIN EĞİTİM WEBİNARIM VAR

           I HAVE AN EDUCATİONAL WEBINAR TOMORROW

Yarın 21.00'da Konya Karatay Üniversitesi KARATAYSEM bünyesinde canlı yayında "Sosyal Psikoloji Perspektifinden Medya, Kültür ve Toplum" konulu eğitim Webinarı vereceğim, beklerim. Faydalı olması dileğiyle..

Tomorrow at 9:00 p.m., I will be giving a live webinar on ‘Media, Culture and Society from a Social Psychology Perspective’ at Konya Karatay University KARATAYSEM. I look forward to seeing you there. I hope you find it useful.

Kayıt Linki (Registration Link):

https://karsem.karatay.edu.tr/sosyal-psikoloji-perspektifinden-medya-kultur-ve-toplum





17 Kasım 2025 Pazartesi

                  EUHABER KÖŞE YAZILARIM-LİNKLER


https://euhaber.com/haber/dizi-oernekleri-uezerinden-kueresel-goeruenuerluek-ve-kueltuerel-kimlik-dengesi-nil-guerel

 

https://euhaber.com/haber/dijitallesmenin-tatil-kueltueruene-etkileri

 

https://euhaber.com/haber/oefkenin-bireylerde-ortaya-cikis-nedenleri-ve-psikolojik-temelleri

 

https://euhaber.com/haber/nil-guerel-den-yapay-zeka-etik-ve-guevenilir-habercilik-uezerine-notlar

 

https://euhaber.com/haber/akademik-hayatta-yabanci-dil-ve-arastirma-yoentemlerinin-rolue

 

https://euhaber.com/haber/cikarciligin-goelgesinde-kaybolan-insanlik-nil-guerel

 

https://euhaber.com/haber/nil-guerel-den-bilimsel-analiz-arama-motorlari-bizi-nasil-yanlisa-yoenlendiriyor-2


NİL GÜREL'den Bilimsel Analiz: Arama Motorları Bizi Nasıl Yanlışa Yönlendiriyor?

Orson Welles'ten Yapay Zekâya: Manipülasyonun Evrimi.

SAHTE HABERLERİN DOĞRULUĞUNU ARAŞTIRDIKÇA ONLARA DAHA ÇOK İNANIYOR OLABİLİR MİYİZ?

Eminim ki başlığı okuduğunuzda olur mu öyle şey demişsinizdir. Fakat 2023 Aralık ayında yapılan güncel bir çalışma bu soruya olumlu yanıt veriyor. Çalışmanın detaylarına geçmeden önce “sahte haber” kavramına ilişkin akademisyenlerin görüşlerine ve yapılan çalışmalara yer vererek konuyu analiz etmek yerinde olacaktır. Gelin detaylara beraber bakalım.


Sahte Haber Nedir?

80 yıl önce Amerikalı Sanatçı Orson Welles30 Ekim 1938’de radyo yayında Marslıların Dünyaya Saldırdığına ilişkin bir radyo tiyatrosu yayınladı. Radyoyu dinleyenler olayı gerçek zannederek dışarıya fırlayıp kaçmaya başladılar. İşte bu radyo yayını sahte haber olmasa da haber ve simülasyon yaklaşımının en bariz örneğini teşkil eder.

Geleneksel medyada manipülasyonun çeşitli yöntemleri bulunmaktadır. Bu yöntemler haberin ideolojik inşa sürecinde kullanılmaktadır. Bu yöntemler çerçeveleme, meşrulaştırma, birleştirme, gizleme, parçalama, doğallaştırma (basite indirgeme) teknikleridir. Bu yöntemlerin içinde en sık kullanılan ise çerçevelemedir. Yani haberde belli noktalara parmak basılarak insanların algıları yönlendirilir. İzleyicinin veya okuyucunun dikkati haberde belli olaylara odaklanır.

Teknolojideki gelişmelerle birlikte medya da bir dönüşüm geçirmiş ve yeni medya ortaya çıkmıştır. Böylece geleneksel medyadaki manipülasyon yöntemleri de yeni medyaya girmiştir. Sahte habercilik de bu durumun bir yansımasıdır. Geleneksel medyada gerçekliği uygun olmayan, uydurma haber denilen **“asparagas haber”** yeni medyada **sahte haber** olarak adlandırılmaya başlanmıştır. Amerikan Başkanı Donald “Trump’ın kendisine cephe alan medya kuruluşları ve yaptıkları haberler için kullandığı “fake news” ifadesi, yeni medyadaki sahte haberler için yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır” (Kazaz&Akyüz, 2019, s. 18).


Sahte Haberlere İnanma Eğilimine Neden Olan Psikolojik ve Sosyolojik Faktörler Nelerdir?

Sahte haberlerin üretim ve yayılımı gün geçtikçe artmaktadır. Bunun en önemli sebebi ise Allcott ve Gentzkow (2017)’a göre web sitelerinin kurulmasının ve reklam platformları sayesinde web içeriklerinin dolaşıma sokulmasının kolaylaşması nedeniyle medya endüstrisine girişteki engellerin hızlı bir şekilde azalmasıdır (Kazaz&Akyüz, 2019, s.39).

Sahte haber ve bilgilerin sosyal medyada yayılma hızı daha fazladır. Ama yapılan araştırmalara göre sosyal medyadan haber alma eğilimi daha fazladır(Onursoy S., Turan A.E., Yeşilyurt S., Astam K.F, 2020).

Yalan haber veya sahte habere inanma eğilimine neden olabilecek bir diğer faktör de “aşırı bilgi yükü”dür. Sınırlı sayıda bilgi işlemeye ve depolamaya uygun şekilde evrimleşen insan beyni internet hızıyla ve kapsamıyla yükselen bilgiyi tüketmekte zorluk çekmektedir. Aşırı bilgi yükü bireyin bilginin doğruluğunu ve yanlışlığını değerlendirmesini zorlaştırmaktadır (Onursoy S., Turan A.E., Yeşilyurt S., Astam K.F, 2020).

Bireyin **taraflı davranması**, kendi düşüncelerini destekleyen haberlere **hiç sorgulamadan inanması** da önemli bir faktördür.


Sahte Haberlerin Doğruluğunu Araştırdıkça Onlara İnama Eğilimiz Artıyor mu?

Şimdi gelelim esas soruya: Sahte Haberlerin Doğruluğunu Araştırdıkça Onlara İnama Eğilimiz Artıyor mu?

Geleneksel görüş yanlış bilginin doğruluğunu değerlendirmek için çevrimiçi araştırma yapmanın ona olan inancı azaltacağını öne sürüyor. Ancak bir araştırma ekibi tarafından son yapılan bir çalışma bunun tam tersinin gerçekleştiğini gösteriyor. Yanlış haberlerin doğruluğunu değerlendirmek için yapılan araştırmalar, aslında yanlış bilgilere inanma olasılığını arttırıyor. Bunun nedeni arama motoru çıktılarıyla açıklanabilir.

Nature dergisinde yayınlanan bulgular nispeten az çalışılmış bir alan olan arama motorlarının çıktılarının kullanıcılar üzerindeki etkisine dair bilgiler sunuyor.

New York Üniversitesi Sosyal Medya ve Politika Merkezi’nin(**CSMaP**) kurucu, yönetici direktörü ve aynı zamanda makalenin yazarlarından biri olan Zeve Sanderson, “Çalışmamız haberleri değerlendirmek için çevrimiçi arama yapma eyleminin, oldukça popüler olan yanlış bilgilere olan inancı kayda değer miktarlarda arttırdığını gösteriyor” diyor.

Bu sonucun nedeni arama motoru çıktıları ile açıklanabilir. Çalışmada araştırmacılar bu olgunun arama motorlarının daha düşük kalitede bilgi döndürdüğü bireyler arasında yoğunlaştığını bulmuşlardır.

Central Florida Üniversitesi’nde yardımcı doçent ve CSMaP’da araştırma görevlisi olan başyazar Kevin Aslett, “Bu durum “veri boşluklarının” yani bilgi ekosisteminin düşük kaliteli, hatta düpedüz yanlış haber ve bilgilerin hakim olduğu alanları-çevrimiçi arama sürecinde önemli bir rol oynuyor olabileceğine, güvenilir bilgilerin düşük geri dönüşüne veya daha endişe verici bir şekilde güvenilir olmayan bilgilerin arama sonuçlarının en üstünde yer almasına yol açabileceğine işaret ediyor” diyor.

Yeni yayınlanan Nature çalışmasında Aslett, Sanderson ve meslektaşları, yanlış veya yanıltıcı görüşleri değerlendirmek için devlet kurumları, teknoloji şirketleri ve diğerleri tarafından teşvik edilen bir yaklaşım olan çevrimiçi arama motorlarını kullanmanın etkisini inceledi.

Bunun için hem Qualtrics hem de Amazon’un Mechanical Turk(davranış bilimi çalışmalarının yürütülmesinde sıklıkla kullanılan araçlar) aracılığıyla beş deneyden oluşan set için ve “Haberleri çevrimiçi değerlendirme”(**SOTEN**) olan yaygın davranışın etkisini ölçmek amacıyla katılımcıları işe aldılar.

İlk dört çalışma, çevrimiçi arama davranışı ve etkisinin aşağıdaki yönlerini test etmiştir:

  • SOTEN’in bir makalenin yayınlandığı iki gün içinde doğrudan hem yanlış veya yanıltıcı hem de doğru haberlere olan inanç üzerindeki etkisi (yanlış popüler makaleler arasında COVID-19 aşıları, Trump’ın azil işlemleri ve iklim olayları ile ilgili hikayeler yer alıyordu)
  • SOTEN’in etkisinin, bir haberin doğruluğunu zaten değerlendirmiş olan bir bireyin değerlendirmesini değiştirip değiştirmeyeceği
  • Yayından aylar sonra SOTEN’in etkisi
  • SOTEN’in önemli bir haber kapsamına sahip dikkat çekici bir konu hakkındaki son haberler üzerindeki etkisi-bu çalışmanın durumunda, Covid-19 pandemisi hakkındaki haberler

Beşinci bir çalışma, hem düşük hem de yüksek kaliteli arama motoru sonuçlarına maruz kalmanın yanlış bilgiye olan inanç üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla bir anket ile web izleme verilerini birleştirmiştir. Araştırmacılar, özel bir web tarayıcısı eklentisi kullanarak arama sonuçlarını toparlayarak, bu arama sonuçlarının kalitesinin kullanıcıların değerlendirilen yanlış bilgiye olan inancını nasıl etkileyebileceğini belirleyebilmiştir.

Araştırmanın kaynak güvenirliliği derecelendirmeleri, kullanıcılara çevrimiçi ortamda karşılaştıkları içeriğin güvenirliğini değerlendirmede yol göstermek amacıyla haber ve diğer bilgi sitelerini derecelendiren bir tarayıcı uzantısı olan **NewsGuard** tarafından belirlenmiştir.

Beş çalışma genelinde yazarlar, haberleri değerlendirmek için internette arama yapma eyleminin yanlış bilgiye olan inançta istatistiksel olarak anlamlı bir artışa yol açtığını bulmuşlardır. Bu durum, yanlış bilginin yayınlanmasından kısa bir süre sonra ya da aylar sonra meydana gelmiştir. Bu bulgu, zamanın geçmesinin ve görünüşte doğruluk kontrollerinin bilgi ekosistemine girmesi için fırsatların SOTEN’in yanlış haberlerin doğru olduğuna inanma olasılığını arttırma üzerindeki etkisini azaltmadığını göstermektedir. Dahası beşinci çalışma, bu olgunun arama motorlarının **daha düşük kalitede bilgi döndürdüğü bireyler arasında yoğunlaştığını** göstermiştir.

Makalenin yazarlarından bir diğeri olan siyaset profesörü ve aynı zamanda CSMaP eş direktörü olan **Joshua A. Tucker**, “Bulgular, medya okuryazarlığı programlarının tavsiyelerini ampirik olarak test edilmiş çalışmalara dayandırması ve **arama motorlarının** bu araştırmada tespit edilen zorluklara ilişkin çözümlere yönelik **yatırım yapması gerektiğini** ortaya koyuyor” diyor.


Sahte Haberlerin Doğruluğunu Doğru Bir Şekilde Araştırmanın Yolları Nelerdir?

Arama motorlarına ilişkin yeni düzenlemeler yapılması ve devletin yeni düzenlemeler yapması bir öneri olsa da bize de bireysel sorumluluklar düşüyor. Peki ne yapmalıyız?

Örneğin ülkemiz açısından düşünülecek olursa, sahte haberlerin doğruluğunu araştırma amacıyla teyit.org, doğrula.org, gününyalanları.com gibi sitelerden araştırmak doğru olacaktır. **Doğrulama platformları aktif bir şekilde kullanılmalıdır**. **Medya okuryazarlığı eğitimi** alınmalıdır. Aynı şekilde sahte bilim haberleri de akademik veri tabanlarından araştırılarak veya uzmanlara sorularak doğruluğu teyit edilebilir. Haber veya bilgi kaynağının **güvenilir olup olmaması** da **önemli bir ölçüttür**.

Sonuç olarak medyada yayınlanan haberlere, bilgilere hemen inanmamak **sorgulayıcı olmak** ve haberin, bilginin doğruluğunu **doğru yollarla araştırmak** onlara inanma eğilimimizi düşürecektir.

YAZAR: NİL GÜREL 

Bağımsız Akademisyen, Araştırmacı Yazar, Serbest Öğretim Görevlisi

https://euhaber.com/haber/nil-guerel-den-bilimsel-analiz-arama-motorlari-bizi-nasil-yanlisa-yoenlendiriyor-2

AKADEMİK VE SOSYAL MEDYA(YAZILARIMI PAYLAŞTIĞIM SOSYAL MEDYALAR) LİNKLERİM

AKADEMİK VE SOSYAL MEDYA(YAZILARIMI PAYLAŞTIĞIM SOSYAL MEDYALAR) LİNKLERİM

Çalışmalarımı takip edebileceğiniz, okuyabileceğiniz linkler(Sırasıyla Instagram profilim, Medium Yazarlık Profilim, Academia.edu sayfam, Researchgate Akademik Sayfam, ORCİD Akademi Sayfam, Google Akademik Sayfam, Dergipark, LinkedIn, Facebook) :

https://www.instagram.com/uzm.nilgurel/

SİNEMA ÜZERİNE AKADEMİK ANALİZLERİM, FİLM ve DİZİ KRİTİKLERİM: LİNKLER


https://medium.com/@nil.gurel07/%C3%B6rnek-ai%CC%87le-fi%CC%87lmi%CC%87ndeki%CC%87-ai%CC%87le-pazarlama-eti%CC%87%C4%9Fi%CC%87-a%C3%A7isindan-ne-kadar-i%CC%87yi%CC%87-bi%CC%87r-%C3%B6rnek-c619dd3c4918

 

https://medium.com/turkiyem/bi%CC%87r-di%CC%87zi%CC%87-bi%CC%87r-mesaj-bi%CC%87r-di%CC%87plomasi%CC%87-araci-olarak-when-the-phone-rings-c4995d7cf164

 

https://medium.com/turkiyem/sahte-ai%CC%87le-ger%C3%A7ek-%C3%A7ati%C5%9Fma-%C3%B6rnek-ai%CC%87le-ve-parazi%CC%87t-fi%CC%87lmleri%CC%87ni%CC%87-okumak-f5258a11e0e1

 

https://nilgurel.blogspot.com/2025/04/bir-dizi-bir-mesaj-bir-diplomasi-araci.html

 

https://nilgurel.blogspot.com/2025/05/sahte-aile-gercek-catisma-ornek-aile-ve.html


https://nilgurel.blogspot.com/2022/06/ornek-aile-filmindeki-aile-pazarlama.html


https://euhaber.com/haber/dizi-oernekleri-uezerinden-kueresel-goeruenuerluek-ve-kueltuerel-kimlik-dengesi-nil-guerel

GELECEĞE DOĞRU İLERLEMEK: BİR AKADEMİK YOLCULUK YILMADAN YOLA DEVAM ETMEK..

Okumayı, öğrenmeyi seven, akademik çalışmalara devam eden bağımsız bir akademisyen olarak bitirdiğim çeşitli bölümlerin içerisinde İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünün bana en fazla katkısı olan bölüm olduğunu söyleyebilirim. Gerek sunumlarımla gerek yaratıcı çalışmalarımla gerek teorik bilgimle bölümün hakkını verip okulu dereceyle bitirebildim. Sevmesem birincilikle bitiremezdim zaten (Bölüm birincisi-Fakülte İkincisi\Derece Öğrencisiyim).

Gerçekten de teorik bilgilerin yanında yaşama dair olanı kapsayan ve yaşamın içinde bizzat gördüğüm, uyguladığım harika bir eğitim oldu. Halkı, paydaşları, sosyal sınıfları daha iyi anlamamı, onlarla en iyi iletişimin nasıl kurulacağını, kitle psikolojisini, ikna stratejilerini ve ikna psikolojisini, hitabet ve kendini en iyi ifade etme yollarını, topluluk karşısında iyi bir konuşmacı olmayı en iyi sağlayan bölüm diyebilirim. Bol sosyoloji, felsefe ve psikolojiye dayalı teorik eğitimlerin yanı sıra zihin çalıştırıcı bol yaratıcı faaliyet ve uygulamaların olduğu bir bölüm. Bol bol sunum yaptığımız, ayrıca halkla ilişkiler, reklam ve pazarlama kampanyaları ile tüm sınıflara, konferans salonlarında kalabalık gruplara yaptığımız sunumlar.. Bunca emek harcayarak ortaya koyduğumuz bu yaratıcı faaliyetleri sunduğumuz şölenler.. Öğretici ve keyifli faaliyetler..

Halkla ilişkiler uzmanı olmak emek isteyen bir süreç.  Halkla ilişkiler uzmanı demek; sürekli öğrenen, her şeyi bilmesi gereken, her konuda basın bülteni yazabilecek, yaratıcı olabilecek, fikir üretebilecek, kendini en iyi şekilde ifade edebilecek, halkla etkili iletişim kurabilecek iletişim uzmanı demek.

Halkla ilişkiler eğitimi almak size gündelik hayatta katkı sağladığı gibi iş hayatında da büyük katkılar sağlayacaktır. Ailenizi ve arkadaşlarınızı anlamanızda, söylenenlerin ardındakini keşfetmenizde, beden dilini (sözsüz iletişimi) anlamanızda, empatik iletişim kurmanızda, etkili konuşmanızda aldığınız eğitimlerin ne kadar etkili olduğunu fark edeceksiniz. Mesleğe atıldığınızda da meslek lisesinde veya fakültede öğrendiğiniz tüm bu bilgiler ve yaptığınız uygulamalar hep karşınıza çıkıyor. Kendini iyi bir şekilde ifade eden, çalışanları ve müşterileri anlayan, empatik iletişim kurabilen iyi birer iletişim uzmanı oluyorsunuz. Bu işin hakkını okuldayken ne kadar verirseniz, okulda aktif çalışıp, aldığınız eğitimleri en iyi şekilde değerlendirirseniz hayatta o kadar başarılı oluyorsunuz.

Hele hele meslek lisesi halkla ilişkiler öğrencilerinin bu hususta oldukça avantajlı olduklarını düşünüyorum.  Eğitimlere çok daha önceden başlıyorlar. Bunun çok büyük avantajları var. Eğer üniversite eğitimi düşünürlerse bu, okulda başarılı bir iletişim kurmayı ve öne geçmeyi sağlayacaktır. Kurumlarda veya okullarda böyle bireylerin farkı anlaşılacaktır. Yaratıcı, yenilikçi, dinamik, etkili konuşan, fikir üretebilen bir iletişim, halkla ilişkiler uzmanı başarıya adım adım ulaşacaktır.

 

Bir halkla ilişkiler uzmanı, aynı zamanda kriz yönetimi, stratejik iletişim yönetimi derslerini de alan ve bulunduğu kurumda krizleri iyi bir şekilde yönetmesiyle de fark edilmektedir. Örneğin hastanede çeşitli hasta grupları ile karşılaşıyoruz. Onlara yönelik çeşitli iletişim stratejileri uyguluyoruz. Hastanede özellikle zor hastayla başa çıkma noktasında alınan eğitimlerin önemli olduğunu düşünüyorum. Bunun yanı sıra idarede çalışan bir halkla ilişkiler uzmanı da anlık gelişen krizlerle ve sorunlarla karşı karşıya kalabilmektedir. Tüm bu zorlayıcı durumlarla başa çıkmada alınan eğitimlerin faydası olmaktadır. Ayrıca çalıştığınız kurumlarda yöneticilerle nasıl iletişim kuracağınız, kullanacağınız üslup ve ifade tarzları, protokol kuralları hususunda da alınan halkla ilişkiler eğitiminin katkısı olmaktadır.

Bunların yanı sıra günümüzde en önemli husus, dijitalleşen dünya ve bu noktada dijitalleşen medya ve iletişim. Bu doğrultuda medya araçlarını etkili kullanmak, sosyal medya araçlarını kullanma ve medya okur yazarlığı önem taşımakta. Gerek meslek liselerinin halkla ilişkiler bölümleri gerek üniversitede İletişim Fakültelerinde eğitim almanın bu hususta çok katkıları oluyor. Örneğin İletişim Fakültesinde aldığım zorunlu derslerden Medya Etiği ayrıca seçmeli ders olarak aldığım Web Tasarımı ve Grafik Dersleri, Gazetecilik dersleri (gazetecilik derslerinde basın bülteni, haber bülteni yazma, röportaj hazırlama dışında medya ahlakı, iletişim etiği konuları da yer alıyordu) bana bayağı katkı sağladı. Şu anda kendi bloğum var, orada yazılar yazıp paylaşımlar yapıyorum. O zamanlar web sitesi nasıl tasarlanır onu da öğrenmiştim. Ayrıca aldığım gazetecilik dersleri yazma yeteneğimi pekiştirdi ve sosyal medyayı etkin kullanma ve dijital mecrada yazar olarak insanlarla etkili iletişim kurmamda katkısı oldu. Kendime web sitesi tasarlamam, grafik programlarını kullanabilmem, yazar olarak halkla iletişim kurabilmemde aldığım tüm bu eğitimlerin çok katkı sağladığını düşünüyorum. Ve şimdi euhaber.com da köşe yazarı olarak karşınızdayım. 

Ayrıca sahte haberleri ayırt edebilmeyi, eleştirel düşünmeyi sağlaması ve iyi bir medya okuryazarı olma İletişim Fakültesinin bölümlerinde okumanın katkısı olmaktadır. Halkla ilişkiler eğitimi almak sosyal medyayı etkili kullanmada önem taşır. Örneğin bu sayede halkla ilişkiler uzmanıi dijital iletişim stratejileri geliştirerek ve kurumun sosyal medya hesaplarını iyi, etkili bir şekilde yöneterek çalıştığı kurumun online görünümünü arttırabilir. Ayrıca kuruma ilişkin sosyal medya da dahil dijital mecralardan halka doğru bilgi vermek ve kurum politikalarını halka aktarmak ve kurum ile halk arasındaki iletişimi en etkin şekilde sağlayarak kurumsal itibarı arttırabilir.  

Son olarak kendinizi sürekli geliştirmeyi, okuldaki eğitimlerin dışında da eğitimler almayı ve faaliyetlere katılmayı, mümkünse daha ileri eğitimler almanızı tavsiye ederim. Üniversitenin Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünde tezli yüksek lisans da yaptım. Çalışırken tez yazdım. Kolay değildi. Yoğun ve stresli bir hastane ortamı ve tez. Ayrıca hastanede çalışırken okumaya da devam ettim, akademik makalelerim, çalışmalarım var ve akademik, bilimsel çalışmalarıma devam ediyorum, hem işte çalışıp hem de bağımsız akademisyenlik yapıyorum.  Akademik makaleler yazmaya, kongrelere katılıp bildiri sunmaya, bilgi kurultayları, çeşitli akademik webinarlar, seminerler ve eğitimlere katılmaya devam ediyorum. Bana danışan lise ve üniversite öğrencilerine elimden geldiğince yardımcı oluyorum, onlara ışık tutuyor yol gösteriyorum. İş yerinde aynı zamanda stajyer öğrenci yetiştiriyorum, onlara sadece işi değil nasıl faydalı bir birey olunacağını, çalışmanın okumanın önemini ve etik ilkeleri de anlatıyorum. Önce Rabbim için sonra vatanım milletim için insanlık için çalışmaya devam ediyorum.  Çalışırken Sağlık Yönetiminde de yüksek lisans yaptım. Sağlık Yönetimi Yüksek Lisans bitirmemin de bana çok faydası oldu. Sağlık yönetimi strateji ve politikalarını öğrenmemde ve uluslararası sağlık politikalarını,  kalite yönetimini  analiz edebilmemde katkısı oldu. Sağlık sektörüne ilişkin yaptığımız kitap kritikleri ayrıca karşılaştırmalı sağlık sistemlerine yönelik ülke sağlık sistemlerini ele alıp analiz ettiğimiz ders sunumları, sağlıkta finansal yönetime ilişkin dersler benim için çok faydalı oldu. Sağlık yönetiminin nasıl yapıldığını teferruatlı gördüm. 

Motivasyon çok önemli. Motivasyon, sizin zorluklarla başa çıkmanızda itici bir faktör oluyor.  Bağımsız bir akademisyen olarak sürekli okuyup yazıyorum. Bir iletişimci her konuyu bilmek durumunda. Çeşitli konularda tasarım yapıp, yaratıcı faaliyetlerde bulanabiliyorsunuz. Ya da gazeteci, yazar oluyorsunuz. Genel kültürünüz yüksek olmalı. Yabancı dil de öğrenin. Yabancı dil bilen bir halkla ilişkiler uzmanı her zaman öne çıkacaktır. Dil öğrenmek uluslararası düzeyde halkla iletişim kurmanın da yoludur. Uluslararası şirketlerde çalışmak isterseniz de yabancı dil bilmenin faydasını görürsünüz.

Hayat belki isteğiniz gibi olmayacak, belki de hedeflerinize layıkıyla ulaşamayacaksınız. Ama ne pahasına olursa olsun yılmayın. Gerekirse bulunduğunuz yerde çalışmanın hakkını verin, yine de ilerleyin, kendinizi geliştirin. Yeteneklerinizi pekiştirin ya da yetenek geliştirin. Şu an işte çalışırken yazmaya ve akademik faaliyetlere de devam ediyorum. Çok küçük yaşlardan beri yazmaya başladım. Kompozisyon ve şiir yarışmalarında dereceler aldım birincilik ödülüm var. Yazmayı hiç bırakmadım. Gerek yaratıcı yazım gerek akademik yazımda kendimi geliştirmeye, üretmeye, insanlık için faydalı olamaya devam ediyorum. Senaryo Yazarlığı ve Sinemada Türsel Okumalar Başarı sertifikaları aldım. Sinemaya ilgim var. Sinema tarihi, film kuramları, film çözümlemeleri, sinema akımları ve türleri ilgimi çekiyor. Filmleri felsefi, sosyo-politik, psikolojik, ekonomik bağlamlarda analiz çalışmaları yapıyorum. (Film kritikleri ilginizi çekerse şu linkten analizlerimi okuyabilirsiniz: https://nilgurel.blogspot.com/2025/09/sinema-uzerine-akademik-analizlerim.html). Tabir-i caizse dizi ve filmlerin anatomisini çıkarmayı seviyorum.

Ayrıca Akademik Personeli ilgilendiren ALES(Akademik Personel Giriş Sınavı) ve YÖKDİL-YDS (İleri düzey Yabancı Dil Sınavları)gibi sınavlarına sınav belgelerimin süresi doldukça giriyorum. Puanlarınız ne kadar yüksek olsa da sonuç belgeleriniz 3-5 yılda bir geçerliliğini yitiriyor ve tekrar tekrar ÖSYM sınavlarına girmek durumunda kalıyorsunuz. Belgelerinizi güncel tutmanız gerekiyor. Yani hem iş hem akademik çalışmalar hem de ÖSYM sınavlarına hazırlık yapıyorum.  Şu anki en büyük hedefim ilgi duyduğum alanlardan birinde doktora yapabilmek. Daha ileri düzeyde akademik üretim yapmak, analizlerimde derinleşip bilim dünyasına katkı sağlamak için doktora yapmak istiyorum. Hem böylece ileri düzeyde bir eğitime sahip olup doktorayı bitirmek bana pek çok kapılar da açabilir.  Akademik kadro kaygım yok, NASİPSE olur. 

Korece’yi ilerletiyorum bir de SPSS(İstatistik Paket Programı) temelim var ve İleri SPSS eğitimi de aldım, MAXQDA ile Nitel Veri analizi dersleri alıyorum çünkü akademik faaliyetlerde ve projelerde, ayrıca kurumların ARGE bölümlerinde nitel ve nicel araştırma yöntemlerini bilmek bu hususta gerekli programları öğrenmek önem taşıyor. Unutmayın “bilgi güçtür”(Francis Bacon). Kendimi sürekli geliştiriyorum ve insanlığa ışık tutmaya ve faydalı olmaya çalışıyorum. Aldığınız eğitimlerin nerede karşınıza çıkacağını ve sizi nelere götüreceğini bilemezsiniz.

Ve son olarak bana ilham veren şu iki güzel sözü sizlerle paylaşmak istiyorum:

“Elleriyle çalışan insan işçidir. Elleri ve kafasıyla çalışan insan ustadır. Elleri, kafası ve yüreği ile çalışan insan sanatkardır.” Goethe

“Hayatta en büyük dalgalarla karşılaşabilirsiniz, ama önemli olan bu dalgaların üzerinde durabilmek ve sörf yapabilmektir.” Bethany Hamilton.

Okul dönemine başlayan tüm öğrencilerimizin eğitim hayatında başarılar dilerim..

Yolunuz açık olsun..            

                                                                 
YAZAR: NİL GÜREL

Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Halkla İlişkiler 
Tanıtım Tezli Yüksek Lisans Mezunu
Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Yönetimi Yüksek Lisans Mezunu
Bağımsız Akademisyen, Araştırmacı Yazar

https://euhaber.com/haber/akademik-hayatta-yabanci-dil-ve-arastirma-yoentemlerinin-rolue

HALKLA İLİŞKİLER EĞİTİMİ İLE GELECEĞE DOĞRU

 

HALKLA İLİŞKİLER EĞİTİMİ İLE GELECEĞE DOĞRU

 

Üniversitenin İletişim Fakültesi’nin Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü için bitirdiğim bölümlerden biri demek yerine bana en fazla katkısı olan bölümlerden biri oldu demem daha doğru bir ifade olacaktır. Gerçekten de teorik bilgilerin yanında yaşama dair olanı kapsayan ve yaşamın içinde bizzat gördüğüm, uyguladığım harika bir eğitim oldu. Halkı, paydaşları, sosyal sınıfları daha iyi anlamamı onlarla en iyi iletişimin nasıl kurulacağını, kitle psikolojisini, ikna stratejilerini ve ikna psikolojisini, hitabet ve kendini en iyi ifade etme yollarını, topluluk karşısında iyi bir konuşmacı olmayı en iyi sağlayan bölüm diyebilirim. Bol sosyoloji, felsefe ve psikolojiye dayalı teorik eğitimlerin yanı sıra zihin çalıştırıcı bol yaratıcı faaliyet ve uygulamaların olduğu bir bölüm. Bol bol sunum yaptığımız, ayrıca halkla ilişkiler, reklam ve pazarlama kampanyaları ile tüm sınıflara, konferans salonlarında kalabalık gruplara yaptığımız sunumlar.. Bunca emek harcayarak ortaya koyduğumuz bu yaratıcı faaliyetleri sunduğumuz şölenler.. Öğretici ve keyifli faaliyetler..

Halkla ilişkiler uzmanı olmak emek isteyen bir süreç.  Halkla ilişkiler uzmanı demek; sürekli öğrenen, her şeyi bilmesi gereken, her konuda basın bülteni yazabilecek, yaratıcı olabilecek, fikir üretebilecek, kendini en iyi şekilde ifade edebilecek, halkla etkili iletişim kurabilecek iletişim uzmanı demek.

Halkla ilişkiler eğitimi almak size gündelik hayatta katkı sağladığı gibi iş hayatında da büyük katkılar sağlayacaktır. Ailenizi ve arkadaşlarınızı anlamanızda, söylenenlerin ardındakini keşfetmenizde, beden dilini (sözsüz iletişimi) anlamanızda, empatik iletişim kurmanızda, etkili konuşmanızda aldığınız eğitimlerin ne kadar etkili olduğunu fark edeceksiniz. Mesleğe atıldığınızda da meslek lisesinde veya fakültede öğrendiğiniz tüm bu bilgiler ve yaptığınız uygulamalar hep karşınıza çıkıyor. Kendini iyi bir şekilde ifade eden, çalışanları ve müşterileri anlayan, empatik iletişim kurabilen iyi birer iletişim uzmanı oluyorsunuz. Bu işin hakkını okuldayken ne kadar verirseniz, okulda aktif çalışıp, aldığınız eğitimleri en iyi şekilde değerlendirirseniz hayatta o kadar başarılı oluyorsunuz.

Hele hele sizler meslek lisesi halkla ilişkiler öğrencileri olarak eğitimlere çok daha önceden başlıyorsunuz. Bunun çok daha büyük avantajları var. Eğer üniversite eğitimi düşünürseniz bu, okulda başarılı bir iletişim kurmanızı ve sizin öne geçmenizi sağlayacaktır. Kurumlarda veya okullarda farkınız anlaşılacaktır. Yaratıcı, yenilikçi, dinamik, etkili konuşan, fikir üretebilen bir iletişim, halkla ilişkiler uzmanı başarıya adım adım ulaşacaktır.

Bir halkla ilişkiler uzmanı, aynı zamanda kriz yönetimi, stratejik iletişim yönetimi derslerini de alan ve bulunduğu kurumda krizleri iyi bir şekilde yönetmesiyle de fark edilmektedir. Örneğin hastanede çeşitli hasta grupları ile karşılaşıyoruz. Onlara yönelik çeşitli iletişim stratejileri uyguluyoruz. Hastanede özellikle zor hastayla başa çıkma noktasında alınan eğitimlerin önemli olduğunu düşünüyorum. Bunun yanı sıra idarede çalışan bir halkla ilişkiler uzmanı da anlık gelişen krizlerle ve sorunlarla karşı karşıya kalabilmektedir. Tüm bu zorlayıcı durumlarla başa çıkmada alınan eğitimlerin faydası olmaktadır.

Ayrıca çalıştığınız kurumlarda yöneticilerle nasıl iletişim kuracağınız, kullanacağınız üslup ve ifade tarzları, protokol kuralları hususunda da alınan halkla ilişkiler eğitiminin katkısı olmaktadır.

Bunların yanı sıra günümüzde en önemli husus, dijitalleşen dünya ve bu noktada dijitalleşen medya ve iletişim. Bu doğrultuda medya araçlarını etkili kullanmak, sosyal medya araçlarını kullanma ve medya okur yazarlığı önem taşımakta. Gerek meslek liselerinin halkla ilişkiler bölümleri gerek üniversitede İletişim Fakültelerinde eğitim almanın bu hususta çok katkıları oluyor. Örneğin İletişim Fakültesinde aldığım zorunlu derslerden Medya Etiği ayrıca seçmeli ders olarak aldığım Web Tasarımı ve Grafik Dersleri, Gazetecilik dersleri (gazetecilik derslerinde basın bülteni, haber bülteni yazma, röportaj hazırlama dışında medya ahlakı, iletişim etiği konuları da yer alıyordu) bana bayağı katkı sağladı. Şu anda kendi bloğum var, orada yazılar yazıp paylaşımlar yapıyorum. O zamanlar web sitesi nasıl tasarlanır onu da öğrenmiştim. Ayrıca aldığım gazetecilik dersleri yazma yeteneğimi pekiştirdi ve sosyal medyayı etkin kullanma ve dijital mecrada yazar olarak insanlarla etkili iletişim kurmamda katkısı oldu. Kendime web sitesi tasarlamam, grafik programlarını kullanabilmem, yazar olarak halkla iletişim kurabilmemde aldığım tüm bu eğitimlerin çok katkı sağladığını düşünüyorum.

Ayrıca sahte haberleri ayırt edebilmeyi, eleştirel düşünmeyi sağlaması ve iyi bir medya okur yazarı olmada da Meslek Lisesi Halkla İlişkiler Eğitiminin ve İletişim Fakültesinin bölümlerinde okumanın katkısı olmaktadır. Halkla ilişkiler eğitimi almak sosyal medyayı etkili kullanmada önem taşır. Örneğin bu sayede halkla ilişkiler uzmanı dijital iletişim stratejileri geliştirerek ve kurumun sosyal medya hesaplarını iyi, etkili bir şekilde yöneterek çalıştığı kurumun online görünümünü arttırabilir. Ayrıca kuruma ilişkin sosyal medya da dahil dijital mecralardan halka doğru bilgi vermek ve kurum politikalarını halka aktarmak ve kurum ile halk arasındaki iletişimi en etkin şekilde sağlayarak kurumsal itibarı arttırabilir.  

Son olarak kendinizi sürekli geliştirmeyi, okuldaki eğitimlerin dışında da eğitimler almayı ve faaliyetlere katılmayı, mümkünse daha ileri eğitimler almanızı tavsiye ederim. Üniversitenin Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünde tezli yüksek lisans da yaptım. Çalışırken tez yazdım. Kolay değildi. Yoğun ve stresli bir hastane ortamı ve tez. Ayrıca hastanede çalışırken okumaya da devam ettim, akademik makalelerim, çalışmalarım var ve akademik, bilimsel çalışmalarıma devam ediyorum. Çalışırken Sağlık Yönetiminde de yüksek lisans yaptım. Motivasyon çok önemli. Motivasyon, sizin zorluklarla başa çıkmanızda itici bir faktör oluyor.  Bir akademisyen adayı olarak sürekli okuyup yazıyorum. Bir iletişimci her konuyu bilmek durumunda. Çeşitli konularda tasarım yapıp, yaratıcı faaliyetlerde bulanabiliyorsunuz. Ya da gazeteci, yazar oluyorsunuz. Genel kültürünüz yüksek olmalı. Yabancı dil de öğrenin. Yabancı dil bilen bir halkla ilişkiler uzmanı her zaman öne çıkacaktır. Uluslararası halkla iletişim kurmanın da yoludur. Uluslararası şirketlerde çalışmak için de yabancı dil bilmenin faydasını görürsünüz.

Hayat belki isteğiniz gibi olmayacak, belki de hedeflerinize layıkıyla ulaşamayacaksınız. Ama ne pahasına olursa olsun yılmayın. Gerekirse bulunduğunuz yerde çalışmanın hakkını verin, yine de ilerleyin, kendinizi geliştirin. Yeteneklerinizi pekiştirin ya da yetenek geliştirin. Şu an işte çalışırken yazmaya da devam ediyorum, Korece’yi ilerletiyorum, bir de SPSS(İstatistik Paket Programı) temelim var ama İleri SPSS eğitimi alıyorum çünkü akademik faaliyetlerde ve projelerde, ayrıca kurumların ARGE bölümlerinde çok katkısı olan bir program. Unutmayın “bilgi güçtür”(Francis Bacon). Kendimi sürekli geliştiriyorum ve insanlığa ışık tutmaya ve faydalı olmaya çalışıyorum. Aldığınız eğitimlerin nerede karşınıza çıkacağını ve sizi nelere götüreceğini bilemezsiniz.

Ve son olarak bana ilham veren şu iki güzel sözü sizlerle paylaşmak istiyorum:

“Elleriyle çalışan insan işçidir. Elleri ve kafasıyla çalışan insan ustadır. Elleri, kafası ve yüreği ile çalışan insan sanatkardır.” Goethe

“Hayatta en büyük dalgalarla karşılaşabilirsiniz, ama önemli olan bu dalgaların üzerinde durabilmek ve sörf yapabilmektir.” Bethany Hamilton.

Eğitim hayatınızda başarılar dilerim..

Yolunuz açık olsun..

                                                           Halkla İlişkiler ve Tanıtım Uzmanı/Yazar

                                                                                   NİL GÜREL

Not: Öğretmen arkadaşım öğrencileri için bir motivasyon yazısı hazırlamamı rica etti. Ben de böyle bir yazı hazırladım. Umarım öğrencilerimize katkısı olur. Medium Türkiye yayınında paylaşmayı ve ardından bloğumda yayınlamayı düşündük. Çünkü ne kadar çok kişi okursa o kadar faydalı olacaktır. Beni böyle bir yazı yazmaya teşvik ettiğin için çok teşekkür ederim Nuray Abacı Çelikyürek.

Yolun açık olsun. Sevgiyle kal..

*Yazım Medium Türkiye Yayını'nda yayına alınmıştır:

https://medium.com/turkiyem/halkla-i̇li̇şki̇ler-eği̇ti̇mi̇-i̇le-geleceğe-doğru-b3378498739d

*Ayrıca okulun 9. sınıflara tanıtım rehberinde de yer alacaktır.

8 Kasım 2025 Cumartesi

İNSAN HAKLARI İHLALLERİ ve MÜDAHALE SORUNLARI

BM’nin siyasi çıkarlarla şekillenen kararları, küresel barış ve adaletin sağlanmasını zorlaştırmaktadır.

Küresel Hukukta Yapısal Reform ve Evrensel Anayasa Modeli

Tarihsel Arka Plan

Vesfalya Barışı ile 17. yüzyılda kurulan uluslararası hukuk düzenimutlak devlet egemenliği ilkesini temel alarak devletlerin iç hukukta tam bağımsızlığını güvence altına aldı. Ancak küreselleşmeteknolojik gelişmeler ve insan hakları bilincinin artmasıyla bu model yetersiz hale geldi. Bireysel haklar, hâlâ ulusal hukuk sistemlerinin sınırları içinde tanınmakta, evrensel düzeyde uygulanabilir bir güvenceye sahip olmamaktadır.

BM Sistemi ve Yapısal Sorunlar

Birleşmiş Milletler (BM) sistemi, insan haklarının korunması için önemli bir çerçeve sunsa da, özellikle Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesine tanınan veto yetkisiküresel karar alma süreçlerinde yapısal eşitsizlik yaratmaktadır. Bu durum, insan hakları ihlalleri ve insani krizlerde etkin müdahalenin önüne geçmektedir.

Güvenlik Konseyi’nde kararların çoğunlukla siyasi çıkarlarla şekillenmesi, BM’nin temel amacı olan küresel barış ve adaletin sağlanmasını engellemektedir. Bu noktada, bağlayıcı ve kademeli bir küresel anayasa çerçevesi gereklidir. Böyle bir yapı, devlet egemenliği kavramını ortadan kaldırmadan, onu evrensel hukuki normlarla uyumlu hale getirmeyi amaçlar.

Bölgesel Modellerden Dersler

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi bölgesel modeller, üst ulusal yargının uygulanabilir olduğunu kanıtlamıştır. Bu deneyim, küresel düzeyde uygulanabilir bir insan hakları düzeninin tasarlanabileceğini göstermektedir.

Önerilen Küresel Anayasa Modeli

Makale, üç aşamalı bir küresel anayasa modeli önermektedir:

1. Reform Aşaması

  • BM’nin yapısal reformu,
  • Veto yetkisinin sınırlandırılması,
  • Tüm üye devletlerin eşit temsili ve bağımsız denetim mekanizmalarının kurulması.

2. Anayasal Güvence Aşaması

  • Üç yeni kurumun oluşturulması:
    • Küresel İnsan Hakları ve Kamu Düzeni Meclisi,
    • Küresel İnsan Hakları ve Kamu Düzeni Mahkemesi,
    • Yürütme Gözetim Konseyi.
      Bu kurumlar bireysel hakları doğrudan güvence altına alır ve bağlayıcı kararlar verir.

3. Fonksiyonel Üstünlük Aşaması

  • Küresel kamu düzenininbüyük güçlerin siyasi etkisinden bağımsız şekilde uygulanmasını sağlar.
  • Uluslararası hukukubireyin temel haklarını merkeze alan bir düzene dönüştürür.

Çok Katmanlı Denetim Sistemi

Model, pratik uygulanabilirliği sağlamak için çok katmanlı bir denetim sistemi öngörür:

  • Küresel mahkemebağlayıcı kararlar alabilir ve mali yaptırımlar uygulayabilir.
  • Devletlerdüzenli olarak insan hakları uygulama raporları sunmakla yükümlüdür.
  • Reform sürecikısa, orta ve uzun vadeli senaryolarla aşamalı biçimde yürütülür.
  • Siyasi dirençbağımsız izleme organları ve teşvik–caydırıcılık mekanizmalarıyla yönetilir.

Avantajlar ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Bu modelin en önemli avantajı, bireysel hakların küresel düzeyde uygulanabilirliğini sağlamasıdır. Ancak yapısal karmaşıklığı ve geniş devlet uzlaşısı gerekliliği, sürecin yavaş ilerlemesine neden olabilir. Bu nedenle:

  • Reform süreci şeffaf ve izlenebilir olmalıdır,
  • Bağımsız denetim organları güçlendirilmelidir,
  • Uyum sağlanması için teşvik ve yaptırım araçları dengeli biçimde uygulanmalıdır.

Sonuç

Sonuç olarak, bu makale, Westfalyan modelin sınırlarını aşan yeni bir küresel hukuk paradigması önermektedir. Bireysel hakların korunması, artık yalnızca ulusal devletlerin sorumluluğunda olamazuluslararası toplumun ortak hukuki yükümlülüğüdürBağlayıcı bir küresel anayasa ve adil temsil esasına dayalı kurumsal reformlaruluslararası hukuku yeniden yapılandırarakadalet ve kamu düzenini küresel ölçekte güvence altına alacaktır.


 

Yazar: Esmaeil Moghaddam

https://euhaber.com/haber/insan-haklari-ihlalleri-ve-muedahale-sorunlari

 

27 Ekim 2025 Pazartesi

ULUSLARASI SAĞLIK POLİTİKALARINDA STRATEJİK ÜSTÜNLÜK ETKENİ ÖRGÜTSEL VATANDAŞLIK NEDİR?

 Rekabetin günden güne arttığı artık teknolojinin ivme kazandığı globalleşen dünyada örgütlerin nitelikli çalışanlara duyduğu ihtiyaç daha da çok artmaktadır.  Bu noktada kurumun kalitesine katkı sağlayabilecek, kurumun puanını arttıracak bilgi ve donanıma sahip, nitelikli elemanlar hele ki görev tanımlarının dışındaki işleri de yapabiliyorlarsa kurum, örgüt için velinimet oluyorlar. Kendi görev tanımlarının dışındaki görevleri yerine getirerek güzel bir örgütsel vatandaşlık örneği sergiliyorlar. Hele ki sağlık söz konusu olduğunda sağlık hizmeti veren kurumların, hastanelerin özverili çalışan ve birtakım işleri gönüllülük esasına göre yapan nitelikli çalışanlara öyle çok ihtiyacı var ki. İş yükünün fazla olduğu ve pek çok işin de özel bilgi ve donanım gerektirdiği hastaneler açısından örgütsel vatandaşlık davranışı çok büyük önem taşıyor.   Peki nedir bu örgütsel vatandaşlık? Örgütsel vatandaşlık diyebilmemiz için hangi unsurlar olmalı? Gelin yakından inceleyelim.

 

Örgütsel Vatandaşlık Nedir?

Herhangi bir emre dayalı olmayan ve örgüt için fayda sağlayan davranışlar örgütsel vatandaşlık davranışı kapsamına girmektedir. Örgütsel vatandaşlık davranışı, örgütlerde yardım etme ve centilmenlik rollerinden meydana gelir. Çalışanların formal görev tanımlarının dışında ekstra olarak ortaya koydukları roller örgütsel vatandaşlık örneğidir. Yine bazı araştırmacılar tarafından örgütsel vatandaşlık davranışı “iyi asker davranışı” olarak tanımlanmaktadır.  

Örgütsel Vatandaşlığın Unsurları Nelerdir?

ÖVD(Örgütsel Vatandaşlık Davranışı)nın özgecilik, sivil erdem, vicdanlılık, nezaket ve sportmenlik(veya centilmenlik) olmak üzere 5 boyutu vardır.

Özgecilik: Örgütteki öngörülemeyen işlerin yapılmasında sorun çıkarmama, görev sınırları içerisinde olmayan işlerde bazı durumlarda fedakarlık yaparak görevi üzerine alma, diğer kişiler işlerini yaparken güçlük yaşadıklarında içinden geldiği için yardımcı olma gibi özgeci davranışları örgütsel yurttaşlık davranışının bir unsuru olarak sınıflandırmıştır(Organ 1988’den aktaran Dede 2019).

 

Örneğin hastanenin kalitesini etkileyen önemli bir işi hastane çalışanlarından birinin üzerine alması ve ek iş olarak yapması özgecilik unsuruna örnek teşkil etmektedir.

Nezaket: İşletmelerde sorun çıkmaması için, bireylerin bir diğerini yaptığı işler veya alınan kararlarla ilgili bilgilendirmesi, gelişmelerle ilgili haber vermesi gibi iş davranışları bu boyutta sınıflanmaktadır (LePine, Erez, & Johnson, 2002’den aktaran Dede 2019). Örneğin hastanede pandemi nedeniyle yüz yüze eğitimlere ara verilmesi ve ilerleyen süreçte kapanmaların bitmesiyle tekrar yüz yüze eğitimlerin başlayacağı kararının alınması fakat toplantıya rahatsızlığı veya geçerli mazeretleri sebebiyle katılamayan eğitimcilere haber verilmemesi onların programlarını aksatacaktır. DolayIsıyla bu da işleyişte birtakım sıkıntılara yol açacaktır. Bunun yanı sıra hastanede vardiya değişiminde doktor, hemşire veya tıbbi sekreter hastayla ilgili yeni bilgileri, gelişmeleri birbirlerine tam layıkıyla aktarmazlarsa sorun yaşanabilecektir.

Sivil Erdem: Örgütün tüm boyutlarında, örgüte karşı bağlılık duyma ve bütüncül düzeyde örgütün iyiliği için vatandaşlık davranışı göstermeyi ifade etmektedir. Örgüt üyelerinin işletmede düşüncelerini ifade etmesi, kararlara katılım sağlamaları gibi gönüllü davranışlar göstermesidir (Yeşilyurt & Koçak, 2014’den aktaran Dede, 2019). Çalışanların politika ve karar verme süreçlerine etkin ve gönüllü katılım sağlamaları, gerçekleştirilen toplantılara devamlı katılım sağlamaları, sosyal faaliyetlerde aktif rol oynama ve destekleme gibi davranışlar sivil erdem boyutuna örnek verilebilir (Sezgin, 2005’den aktaran Dede 20219).

Centilmenlik(Sportmenlik):  Sportmenlik, insanların diğerleri tarafından rahatsız edildiğinde ya da şartlar istedikleri gibi gitmediğinde şikayet etmemeleri, alınganlık göstermemeleri ve çalışma grubunun isteğini kırmamaya özen göstermeleridir (Podsakoff vd., 2000: 518’den aktaran Kaya, 2013)

Bir davranışın örgütsel vatandaşlık davranış olarak kabul edilebilmesi için örgütün ceza ve ödül sisteminden etkilenmemesi, görev tanımının dışında olması ve gönüllülük esasına göre yapılması gerekmektedir.

Sonuç olarak örgütsel vatandaşlık davranışı kuruma fayda sağlayan, kalite ve verimliğini arttıran bir unsurdur. Karanlık, B. ve Sakallı, Özafşarlıoğlu N.(2019)’nin Uşak Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Uşak Ağız ve Diş Sağlığı’nda gerçekleştirdikleri çalışmayla, sağlık çalışanlarının örgütsel vatandaşlık davranışlarının iş performansı üzerinde anlamlı bir etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Özellikle sağlık çalışanları arasındaki yardımlaşma ve centilmenlik davranışını gösterme düzeyi arttıkça bağlamsal performansın değişkenleri olan iş tatmini, adalet algısı ve duygusal bağlılık düzeyi de artmaktadır. Aynı şekilde sağlık çalışanları arasındaki nezaket de çalışanların iş tatmini, adalet algısı ve duygusal bağlılık düzeylerini yükseltmektedir.

 Sağlık çalışanları arasında örgütsel vatandaşlık davranışı ne kadar artış gösterirse iş tatmini, iş performansı ve hastane kalitesi o derece artacaktır. Bu da hem topluma,hem kamu yönetimine yansıyan artı bir değerdir. Sağlık politikalarının önemli bir unsuru olarak örgütsel vatandaşlık, devletin global düzeyde rekabet gücünü artırıp sağlık sistemlerinin devamlılığını destekleyerek uluslararası sağlık politikalarında stratejik üstünlük sağlayan bir yönetim anlayışının temel taşıdır.  

                                                                                                 

                                                                                                         NİL GÜREL

Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Halkla İlişkiler ve Tanıtım Tezli Yüksek Lisans Mezunu ve Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Sağlık Yönetimi Yüksek Lisans Mezunu/Bağımsız Akademisyen, Serbest Öğretim Görevlisi, Araştırmacı Yazar

Anahtar Kelimeler: Örgütsel Vatandaşlık, Sağlık Yönetimi, Kamu Politikası, Uluslararası Sağlık Politikaları, Kamuda Sağlık Yönetimi Stratejisi

 

KAYNAKÇA

Dede, P.N(2019), Örgütsel Vatandaşlık Davranışı: Kuramsal Bir Çalışma, Ekonomi, İşletme ve Maliye Araştırmaları Dergisi, 2019,  Cilt 1, Sayı 3, s.294-304

Karanlık B., Sakallı Ö.S., Sağlık Kurumlarında Çalışanların Örgütsel Vatandaşlık Davranışlarının İş Performansına Etkisi: Uşak İli Örneği, İşletme Araştırmaları Dergisi, 2019, 11(3), s.1629-1643

Kaya, Ş.D., Örgütsel Vatandaşlık Davranışı, Türk İdare Dergisi, 2013, Sayı 476, s.265-287

Yazım POLSAM(Politik Stratejiler Araştırma Merkezi'nde) yayına alınmıştır:

https://www.polsam.org/uluslarasi-saglik-politikalarinda-stratejik-ustunluk-etkeni-orgutsel-vatandaslik-nedir/

                                  YARIN EĞİTİM WEBİNARIM VAR             I HAVE AN EDUCATİONAL WEBINAR TOMORROW Yarın 21.00'da Konya Kar...